Kalp hastalığı – XNUMX. yüzyılın yaygın bir sorunu mu?
Kalp hastalığı - XNUMX. yüzyılın yaygın bir sorunu mu?Kalp hastalığı – XNUMX. yüzyılın yaygın bir sorunu mu?

Kalp hastalıklarından medeniyet hastalıkları olarak bahsediyoruz. Artık münferit vakalar değiller, sorun toplumun büyük bir bölümünü ilgilendiriyor ve bu da hafife alınmaması gerektiğinin bir işareti. Esas olarak kalp vücudumuzdaki en önemli organlardan biri olduğu için. Bu yüzden onlarla ilgilenmeniz gerekiyor.

Kalp göğsümüzün ortasında yer alır ve sağ tarafta yerini sol akciğere bırakır. Bu nedenle, yalnızca sol tarafta olduğu şeklindeki yaygın yanılgı. Sevinç, coşku ve aşktan umutsuzluk ve gerginliğe kadar tüm duygusal durumlarımıza yanıt verir. Bu gibi durumlarda, hücrelere daha fazla oksijen iletmek için vuruş sıklığı artırılır.

Zaten medeniyet grubuna dahil olan en yaygın hastalıklardan biri aterosklerozdur. Atardamar duvarlarının hasar görmesi ve dolayısıyla daralması nedeniyle iç organların iskemisine yol açabilir. Bu hastalığın nedenleri henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Elbette, yanlış bir yaşam tarzından, yanlış beslenmeden etkilenir.

Ayrıca kalp krizi vakalarını da giderek daha sık duyuyoruz. En sık 40 yaşın üzerindeki insanları etkiler. Sigara içen, tansiyonu, diyabeti, kolesterolü yüksek olan veya diğer aile bireylerinde kalp krizi geçirmiş kişiler risk altındadır. Kalp krizi, erken ölümün en yaygın nedenlerinden biridir. Bunu mümkün olan en kısa sürede tanımak çok önemlidir. Tipik olarak ana semptomlar, yaklaşık 20 dakika sürebilen nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır. Bu durumda hemen bir doktora başvurmalı veya ambulans çağırmalısınız.

Kalp kası ile ilgili problemlerde doğuştan kusurlara ve genetik yüke de dikkat edilmelidir. Genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilmezler ve sağlığımızı çok daha sonra etkilerler. Bu nedenle önleme ve düzenli muayeneler çok önemlidir. "Çıplak gözle" görülebilen semptomlar tedaviye başlamak için son çağrı olabilir.

Yaşlandıkça kalbimiz zayıflar ve zayıflar, bu yüzden onunla ilgilenmek daha da önemlidir. Bilim adamları, örneğin, 50 yaş üstü insanların %65'sinden fazlasının hipertansiyon hastası olduğunu kanıtladılar. Bu doğal bir düzen çünkü yaşlandıkça baskı artıyor ama sebepler aynı zamanda yaşam tarzımızda da yatıyor. Obezite de çok yaygın bir nedendir.

Şu anda, kalbimizin hastalanmaya başlamasına ve artık eskisi kadar verimli çalışmamasına neden olan çok sayıda dış faktör var. Her şeyden önce, aşırı stres ona zarar verir. Ne kadar sık ​​olursa ve ne kadar uzun sürerse, o kadar kötüleşir. Buna yanlış beslenme de eklendiğinde, alkol ve sigara gibi uyarıcıların kullanımı bu en önemli kasın etkinliğinin çok hızlı bir şekilde azalmasına katkıda bulunur.

Bu tür sorunlarla etkili bir şekilde başa çıkmak için, öncelikle kalbimizde bir sorun olduğunu kabul etmelisiniz. Aşağıdaki belirtilere dikkat etmek çok önemlidir:

- aşırı fiziksel efordan kaynaklanan nefes darlığı,

- sık, uzun süreli yorgunluk,

– mide bulantısı, bayılma, bilinç kaybı,

– hızlanan kalp atışı, sözde çarpıntı

– ayaklarda şişlik, göz altlarında şişlik,

– mavi cilt

- göğüs ağrısı.

Bu belirtileri yaşarsanız hemen uzman bir doktora yani kardiyoloji uzmanına başvurmalısınız. 40 yaş üstü kişilerin yılda en az bir kez kontrol ettirmeleri önerilir. Kan basıncınızı düzenli olarak kendiniz ölçmeyi de unutmamalısınız. Bu semptomları göz ardı etmek, sonunda kalp krizine ve hatta ölüme yol açabilir.

Kalbinize önceden bakmak için düzenli egzersizi unutmamalısınız. Vücudu çok fazla zorlamamalılar. Açık havada yürüyüşler tavsiye edilir. Stresi azaltmak da şiddetle tavsiye edilir. Diyetimizi doymamış yağlar, vitaminler ve diğer besinleri içeren balıkların yanı sıra meyve ve sebzelerle zenginleştirmeye değer. Çok geç olmadan bugün kalbinize iyi bakmaya değer.

Yorum bırak