Güneş yanığı ve bağışıklık: Sahilde yatarken ne olur?

Güneş yanığı ve bağışıklık: Sahilde yatarken ne olur?

Satış ortağı materyali

Güneşlenmek neden zararlı hale geldi? Yeni bilim insanları bize neler anlatacak?

Artık UV ışınlarının cilt üzerindeki zararlı etkileri sorununu çözen bir dizi etkili koruyucu madde var. Fakat aşırı ısınmasının sonuçları nasıl önlenir? Güneşte cildin üst katmanlarının +40 ° C'ye kadar ısınabildiği bilinmektedir. Üstelik bu "aşırı ısınma" durumunda güneşlendikten sonra bile saatlerce olmaya devam ederler. Termal stres neden bu kadar tehlikelidir?

Deri nedir ve neden ona ihtiyacımız var?

Biyoloji açısından deri, insan vücudunun iç ortamını dış ortamdan ayıran bir bariyer dokusudur. Buna göre çevrenin etkilerini vücudumuzdaki başka hiçbir dokuya benzemeyen şekilde deneyimleyen cilttir. Bu etkilerin doğası farklıdır: mekanik, kimyasal, sıcaklık vb. Yani, bir bariyer görevi görmesi için cildin aynı anda mekanik olarak güçlü, kimyasal ve termal olarak dayanıklı olması, bizi ultraviyole ışınlarından ve patojenlerden etkili bir şekilde koruması gerekir ( virüsler, bakteriler)… Tüm bu sorunları çözen doğa, son derece akılcı ve güzel bir tasarım yaratmıştır.

Cildimizin temeli özel bir hücre türü olan keratinositlerdir. Bu hücrelerin yaşam döngüsü, canlı bir hücreden keratinize bir ölçeğe dönüşüm dizisidir. Sıkıca birbirine bağlanmış hücrelerden oluşan, çok katmanlı, karmaşık bir şekilde organize edilmiş bir yapı olan epitelyum oluştururlar. Bu katmanların sayısı derinin mekanik mukavemetini belirler. Alt katman, alttaki katmanların üzerindeki tüm hücrelerin kaynaklandığı olgunlaşmamış hücrelerdir. Cildin üst tabakası, halihazırda cansız, keratinize hücrelerin çok sayıda katmanından oluşur. Mekanik, fiziksel ve kimyasal etkileri üstlenen, böylece canlı hücreleri onlardan koruyan onlardır.

Virüslere ve tümörlere karşı koruyucu hücreler

Ancak ciltte hala çok sayıda misafir hücre bulunmaktadır. Örneğin immünositler. Kemik iliğinde büyüyüp gelişirler ve daha sonra vücutta dolaşarak cilde de girerler. Bu hücrelerin cilde atılmadan önce bulunduğu ortam, sabit sıcaklık ve kimyasal bileşim ile karakterize edilir. Burada (deride) immünositler, çevredeki yaşamın tüm "zorluklarını" cilt hücreleriyle paylaşmaya zorlanır. Yüksek ve düşük sıcaklıklara, güneş radyasyonuna maruz kaldığında, bu tür hücrelerin işlevsel durumu ciddi şekilde test edilir.

Cildin bağışıklık hücreleri arasında özel bir hücre türü vardır: doğal öldürücü hücreler (NK hücreleri). Çok önemli bir işlevi yerine getiriyorlar; virüsle enfekte olmuş ve dönüştürülmüş (tümör) hücreleri tanıyor ve öldürüyorlar. Bu hücrelerin normal işleyişindeki bozukluklar ciddi sonuçlara yol açar: uçukların tekrarlaması, cilt neoplazmaları (papillomlar), vb. Basit bir sıcaklık dalgalanmasının bile NK hücrelerinin (“savunma hücreleri”) çalışmasını etkileyebileceği ortaya çıktı. Çeşitli çalışmalar, sıcaklığın +39 ° C'ye kısa süreli bir artışın, NK hücrelerinin hedef hücreleri tanıma ve yok etme yeteneğini önemli ölçüde azalttığını göstermiştir.

Bu nedenle, ara sıra kendilerini bu tür durumlarda bulan cildimizdeki NK hücrelerinin işlevlerini sürdürme olasılığını abartmak zordur.

St. Petersburg'da yapılan keşif

2013 yılında Amerikan dergisi International immunopharmacology, St. Petersburg Devlet Üniversitesi'nden bir grup bilim adamı tarafından keşfedilen Allostatin® peptidinin özelliklerini açıkladı. Allostatin®, NK hücrelerinin seçici bir uyarıcısıdır. Bilim adamları, Allostatin® varlığında NK hücrelerinin 5 kat daha fazla hedef hücreyi tespit edip yok ettiğini bulmuşlardır.

Böylece Allostatin®, değişen sıcaklıklar altında NK hücreleri için ciddi bir destek haline gelebilir. Allostatin® bazlı ilk kozmetik ürün, cilt ve dudak bakımına yönelik bir hidrojel olan Allomedin®'di.

Sağlıklı cildi korumaya yönelik modern yaklaşımlar, bronzlaşma sonrası kurallara uymayı içerir. UV ışınlarına maruz kaldıktan sonra cildi yenilemek için E vitamini içeren bir kremin kullanılması yaygın bir uygulamadır.

Yüksek sıcaklığın cilt üzerindeki zararlı etkilerini azaltmak için Allomedin® jeli her zamanki bakım sonrası rutininize ekleyin. Jel, duştan sonra cildin yoğun (aşırı) güneşe maruz kalan bölgelerine uygulanmalıdır. Bunları tanımlamak zor değil: Birincisi, bunlar her zaman vücudun (yüz) açık bölgeleridir ve ayrıca bu tür cilt, güneşe maruz kaldıktan birkaç saat sonra bile "yanmaya" devam eder. Peptit jeli Allomedin® cildi hızlı bir şekilde soğutur, ağrıyı hafifletir ve hiçbir kalıntı bırakmadan "koruyucu hücrelerin" çalışmasını eski haline getirir. Doğru bronzluğun yıllar boyu güzelliğin ve gençliğin garantisi olduğunu unutmayın.

* Uçuk belirtileri zaten ortaya çıktıysa, her karıncalanma, kaşıntı ve yanma hissettiğinizde Allomedin®'i uygulayın.

İletişim bilgileri:

Biyoteknolojik şirket “Allopharm”

http://allomedin.ru/about/

+7 (812) 320-55-42,

Kontrendikasyonlar mümkündür. Bir uzmana danışın.

Yorum bırak