Psikoloji

Bazen basit şeyler imkansız görünür. Örneğin, bazı insanlar başka bir kişiden yardım istemeleri gerektiğinde panik veya korku atağı yaşarlar. Psikolog Jonis Webb, bu tepkinin iki nedeni olduğuna inanıyor ve bunları kendi uygulamasından iki örnek kullanarak değerlendiriyor.

Sophie yeni bir pozisyona transfer edildiğinde çok sevindi. MBA çalışmaları sırasında edindiği pazarlama bilgilerini uygulama fırsatı buldu. Ama zaten işin ilk haftasında, her şeyle başa çıkamayacağını fark etti. Ondan sürekli bir şey talep edildi ve yeni amirinin yardımına ve desteğine hayati derecede ihtiyacı olduğunu fark etti. Ama durumu ona anlatmak yerine, gittikçe biriken sorunlarla tek başına mücadele etmeye devam etti.

James hareket etmeye hazırlanıyordu. Bir hafta boyunca her gün işten sonra eşyalarını kutulara yerleştirdi. Haftanın sonunda bitkin düşmüştü. Taşınma günü yaklaşıyordu ama bir türlü arkadaşlarından yardım istemeye cesaret edemiyordu.

Herkesin bazen yardıma ihtiyacı olur. Çoğu için bunu istemek kolaydır, ancak bazıları için büyük bir problemdir. Bu tür insanlar, başkalarına sormanız gereken durumlara girmemeye çalışırlar. Bu korkunun nedeni, acı verici bir bağımsızlık arzusudur, çünkü başka birine güvenme ihtiyacı rahatsızlığa neden olur.

Genellikle gerçek bir korkudan bahsediyoruz, bir fobiye ulaşıyoruz. Kişiyi kendi kendine yeterli hissettiği ancak büyüyüp gelişemediği bir kozada kalmaya zorlar.

Acı veren bağımsızlık arzusu, kendinizi gerçekleştirmenizi nasıl engeller?

1. Başkalarının aldığı yardımdan yararlanmamızı engeller. Böylece kendimizi otomatik olarak kaybeden bir pozisyonda buluruz.

2. Bizi diğerlerinden ayırır, kendimizi yalnız hissederiz.

3. Başkalarıyla ilişkiler geliştirmemizi engeller, çünkü insanlar arasındaki tam teşekküllü, derin ilişkiler karşılıklı destek ve güven üzerine kuruludur.

Ne pahasına olursa olsun bağımsız olma arzusunu nerede geliştirdiler, neden başkalarına güvenmekten bu kadar korkuyorlar?

Sophie 13 yaşında. Uyanırsa kızacağından korkarak uyuyan annesinin yanına gelir. Ancak ertesi gün Sophie'nin sınıfla kampa gitmesi için izin imzalamak için onu uyandırmaktan başka seçeneği yoktur. Sophie, annesi uyurken birkaç dakika sessizce izler ve onu rahatsız etmeye cesaret edemediği için de parmak uçlarında uzaklaşır.

James 13 yaşında. Neşeli, aktif ve sevgi dolu bir ailede büyüyor. Sabahtan akşama kadar aile planları, yaklaşan futbol maçları ve ödevler hakkında bitmek tükenmek bilmeyen konuşmalar oluyor. James'in ebeveynleri ve kardeşlerinin uzun, kalpten kalbe konuşmalar için zamanları yok, bu yüzden onları nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Bu nedenle kendi duygularının ve sevdiklerinin gerçek duygu ve düşüncelerinin pek farkında değildirler.

Sophie neden annesini uyandırmaktan korkuyor? Belki annesi sarhoş olup uykuya dalan bir alkolik ve uyandığında tepkisi tahmin edilemez olabilir. Ya da ailesini geçindirmek için iki işte birden çalışıyordur ve Sophie onu uyandırırsa gerektiği gibi dinlenemeyecek. Ya da belki hastadır ya da depresyondadır ve Sophie ondan bir şey istemek zorunda kaldığı için suçluluk duymaktadır.

Çocukken aldığımız mesajlar, doğrudan kimse tarafından söylenmemiş olsa bile, bizi etkiler.

Özellikle, Sophie'nin aile koşullarının belirli ayrıntıları o kadar önemli değil. Her halükarda, bu durumdan aynı dersi çıkarır: başkalarını ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılamak için rahatsız etmeyin.

Birçoğu James ailesini kıskanırdı. Bununla birlikte, akrabaları çocuğa şöyle bir mesaj iletir: duygularınız ve ihtiyaçlarınız kötüdür. Gizlenmeleri ve kaçınılmaları gerekir.

Çocukken aldığımız mesajlar, doğrudan kimse tarafından söylenmemiş olsa bile, bizi etkiler. Sophie ve James, hayatlarının, kişiliklerinin normal, sağlıklı bir bölümünün (duygusal ihtiyaçlarının) aniden ortaya çıkacağı korkusuyla kontrol edildiğinin farkında değiller. Kendileri için önemli olan insanlardan bir şey istemekten korkarlar ve bunun onları korkutup kaçıracağını düşünürler. Zayıf veya müdahaleci hissetmekten veya başkalarına öyle görünmekten korkmak.

Yardım almanızı engelleyen korkunun üstesinden gelmek için 4 adım

1. Korkunuzu kabul edin ve başkalarının size yardım etmesine ve sizi desteklemesine izin vermenizi nasıl engellediğini hissedin.

2. Kendi ihtiyaç ve ihtiyaçlarınızın tamamen normal olduğunu kabul etmeye çalışın. Sen insansın ve her insanın ihtiyaçları vardır. Onları unutma, onları önemsiz görme.

3. Sizi önemseyenlerin, onlara güvenebilmenizi istediğini unutmayın. Orada olmak ve size yardım etmek istiyorlar, ancak büyük olasılıkla korku nedeniyle reddedilmenizden dolayı üzülüyorlar.

4. Özellikle yardım istemeye çalışın. Başkalarına güvenmeye alışın.


Yazar Hakkında: Jonis Webb klinik psikolog ve psikoterapisttir.

Yorum bırak