Psikoloji

Bize seviyoruz gibi geliyor, ancak ilişkiler ortak bir geleceğe sevinç ve güvenden daha fazla acı ve hayal kırıklığı getiriyor. Psikolog Jill Weber, birlikteliği sürdürüp sürdürmemeye karar vermenize yardımcı olacak altı soruyu kendinize dürüstçe yanıtlamanızı önerir.

Bir partnerle ilişkilerine devam edip etmeme konusunda kararsız olan insanlarla sık sık karşılaşıyorum. Geçenlerde bir arkadaşım şunları paylaştı: “Yalnızca sevgilim ve ben birlikteyken bağlantımızı hissediyorum. Etrafta değilse, ilişkimize ihtiyacı olup olmadığını ve zamanını tam olarak nasıl geçirdiğini bilmiyorum. Onunla bunun hakkında konuşmaya çalışıyorum ama bu onu sadece kızdırıyor. Abarttığımı düşünüyor ve kendime daha fazla güvenmem gerekiyor."

Başka bir hasta itiraf ediyor: “Üç yıldır evliyiz ve karımı seviyorum. Ama benim kendim olmama, hobilerimin peşinden gitmeme ve arkadaşlarımla yalnız vakit geçirmeme izin vermiyor. Karımın buna nasıl tepki vereceğini, onu üzecek mi diye sürekli düşünmek zorunda kalıyorum. Bu sıkışık konum ve güvensizlik beni yıpratıyor.” Mutlu bir ilişki kurmayı engelleyen şüpheler yaşayan herkese altı soruyu yanıtlamalarını öneriyorum.

1. Ne sıklıkla olumsuz duygular yaşarsınız?

Kaygı ve şüpheyi görmezden gelmeye çalışıyoruz çünkü ilişkilerin bizi mutlu etmediğini kabul etmek bizim için zor. Kendinizi suçlamak, duygularınızı bastırmak ve duruma daha olumlu bakmaya çalışmak yerine, olanlarla dürüst ve sorumlu bir şekilde ilgilenin.

Aşık olduğumuzda, bize söyleyen sezgiyi görmezden geliriz: bu bizim kişimiz değil.

İlk ve en önemli adım bir partnerle konuşmaktır. Tepkisini izleyin: Duygularınıza ne kadar dikkat edecek, rahat olmanız için ilişkide bir şeyi değiştirmeyi teklif edip etmeyeceği veya sizi suçlamaya başlayıp başlamayacağı. Bu, sendikanızın bir geleceği olup olmadığının bir göstergesi olacaktır.

2. Partneriniz sözünü tutuyor mu?

Sağlıklı bir ilişkinin temeli, yanınızdaki kişiye güvenebileceğiniz inancıdır. Bir partner sizi arayacağınıza, bir akşam geçireceğinize veya hafta sonu için bir yere gideceğine söz verirse ve genellikle sözünü tutmazsa, bu şunu düşünmek için bir fırsattır: sizi takdir ediyor mu? Küçük şeylerde bile başarısız olması güveni sarsar, zor zamanlarda sevdiğinizin sizi destekleyeceğine olan güveninizi yok eder.

3. Sezginiz size ne söylüyor?

Aşık olduğumuzda, bu sarhoş edici duyguyu yaşamaya o kadar tutkuyla devam etmek isteriz ki, kendi sezgimizi görmezden geliriz ve bu bize şunu söyler: bu bizim kişimiz değil. Bazen insanlar bu duygularını yıllarca bastırır ve hatta evlenirler ama sonunda ilişki bozulur.

Rahatsızlıkla başlayıp aniden çiçek açan bir ilişki yoktur.

Ayrıldıktan sonra, ruhlarımızın derinliklerinde bunu en başından öngördüğümüzü anlıyoruz. Hayal kırıklığını önlemenin tek yolu kendinize karşı dürüst olmaktır. Bir şey sizi rahatsız ediyorsa, partnerinizle bunun hakkında konuşun. Vakaların büyük çoğunluğunda iç ses aldatmaz.

4. Partneriniz adına utanıyor musunuz?

Sevilen biri sizi rahatsız ediyorsa, arkadaşlarınızın ve akrabalarınızın önünde çatışmalara neden oluyorsa, kasıtlı olarak orada olanlar için acı verici konulara değiniyorsa, kötü üreme sergiliyorsa, bu rahatsızlığı her zaman yaşayacaksınız. Ortak toplantılardan kaçınmaya ve yakın çevrenizi yalnızca özel olarak görmeye hazır mısınız?

5. Diğer ilişkilerin deneyimi size ne söylüyor?

Sıklıkla ilişkilerin işe yaradığını duyarız. Bu kısmen doğrudur - duyarlı bir şekilde dinlemeye çalışmalı ve partnerimize özenle davranmalıyız. Ancak, bu süreç yalnızca iki yönlü ise önemlidir.

Rahatsızlık ve endişe duygusuyla başlayan, sonra aniden sihirle çiçek açan ve neşe getiren hiçbir ilişki yoktur. Birbirini anlamaya hazır olmak, mutlu birlikteliklerin temelidir ve hemen kendini gösterir (veya göstermez). Büyük olasılıkla, önceki ilişkilerinizi hatırlıyorsanız, buna katılacaksınız.

6. Partnerinizle keskin köşeleri açıkça tartışmaya hazır mısınız?

Partnerinizden olumsuz bir tepki alacağınızdan korktuğunuz için sizi rahatsız eden şey hakkında özgürce konuşamıyor musunuz? O zaman kendinizi uzun yıllar sürebilecek bir yalnızlık hissine mahkûm edersiniz. Belki de güvensizliğiniz sadece bir partnerle olan ilişkilere değil, aynı zamanda hayatın diğer alanlarına da uzanıyor ve kendiniz üzerinde çalışmaya ihtiyaç duyuyor, ki bunu sadece kendiniz yapabilirsiniz. Ancak o zaman bile, sonuçlarından korkmadan, eşinizle sizin için neyin önemli olduğu hakkında açıkça konuşabilmelisiniz.

Duygularınız anlayışla karşılanmıyorsa ve bir konuşmadan sonra sevilen biri incinmeye devam ediyorsa, bu ilişkinin gerekli olup olmadığını düşünmek için bir fırsattır.

Yorum bırak