Psikoloji

Bir aşk eğrisinde talepkar

Çarpık aşık bir kişi, “tapınma nesnesinden” çok şey bekler ve kendisinden çok az şey talep eder.

Doğru aşkta talep

Doğru aşık bir adam önce taleplerde bulunur Kendineve sevilen birine değil.

Sadece kendime karşı sorumluluklarım var. Nasıl davrandığım, seni nasıl sevdiğim, sana karşı nasıl bir şey yaptığım… Hepsi bu. Kendime karşı sorumluluklarım var, ama senden taleplerim yok.

Sevgili nasıl davranır, kendime farz saydığım her şeyi yapar mı? Bunu düşünmem, bilinçli olarak sevdiğimin değerlendirmelerinden kendimi çekerim. Sevgili %100 mü, %80 mi yoksa %30 mu davranacak - ben bakmıyorum. Sevgilinin görevi basitçe OLMAK'tır. Sadece OLDUĞUNU bilmek benim için yeterli.

Beni tam olarak yapabildiğin kadar sevdiğini biliyorum. Biliyorum, onu istediğini, onu aradığını görüyorum. Ve sonra - sağlık, kondisyon, ruh hali, yorgunluk vb. soruları. Benim görevim size yardım etmek. Ama seni değerlendirip puanlayamam. Bu temelde yanlış ve kendime böyle sorular sormuyorum.

Tek bir değerlendirme ve titizlik vardır: Sevgili belli bir alt sınırı aşmamalıdır.

Sevilen biri içmeye, kabadayı veya kötü bir dil kullanmaya başlarsa, bu benim favorim değil. Sevgilinin tek bir görevi vardır - kendisi olarak kalmak, zaten bildiğim ve sevdiğim kişi. Kendinizi değiştirmeyin, belli bir seviyenin altına düşmeyin. Gereklidir. Fakat hepsi bu. Bkz. →

Hangi aşk neyden büyür

Ne tür bir aşk - büyük ölçüde onun altında yatan şeye bağlıdır: fizyoloji veya sosyal klişeler, duygular veya zihin, sağlıklı ve zengin bir ruh - veya yalnız ve hasta ... Seçime dayalı aşk genellikle doğrudur ve çoğu zaman sağlıklıdır, ancak çarpık bir kafaya sahip olmasına rağmen. mümkün ve şehit seçenekleri.

Doğru aşk, kimin yaşadığına ve kimin kaybolduğuna değil, kimin yaşadığına bakmaktır. Doğru aşık olan kişi, sevgilisinden değil, her şeyden önce kendisinden talepte bulunur.

Aşk-İstiyorum genellikle cinsel çekimden doğar. Hasta aşk neredeyse her zaman nevrotik bağlılıktan doğar, aşk acı çeker, bazen romantik bir dokunuşla kaplanır.

Her birimizin sevgisi, kişiliğimizin bir yansımasıdır ve insanlarla ve yaşamla ortak noktamız olan algı konumlarımızın gelişimi, büyük ölçüde sevgimizin türünü ve doğasını belirler. Bkz. →

Yorum bırak