Psikoloji

On bir saniye, bir kişinin videoyu daha fazla izlemek veya diğerine geçmek arasında karar vermesinin ne kadar sürdüğünü gösterir. Dikkat nasıl çekilir ve en önemlisi nasıl korunur? İş koçu Nina Zvereva diyor.

Ortalama olarak, bir kişi gün boyunca yaklaşık 3000 bilgi mesajı alır, ancak bunların yalnızca %10'unu algılar. Mesajınızı bu %10'a nasıl ulaştırırsınız?

Neden 11 saniye?

Bu rakam bana YouTube'daki izleme derinliği sayacı tarafından önerildi. 11 saniye sonra kullanıcılar dikkatlerini bir videodan diğerine çevirir.

11 saniyede neler yapılabilir?

Dikkat çekmek istiyorsanız buradan başlayabilirsiniz:

şaka. İnsanlar önemli bilgileri kaçırmaya hazır ama bir şakayı kaçırmaya hazır değil. Kolayca doğaçlama yapacak biri değilseniz, önceden şakalar hazırlayın.

Bir hikaye anlatmak. “Bir kez”, “hayal et” kelimeleriyle başlarsanız, hemen iki dakikalığına bir güven kredisi alırsınız, daha az değil. Muhatap anlayacaktır: onu yüklemeyecek veya azarlamayacaksınız, sadece bir hikaye anlatıyorsunuz. Kısa tutmak daha iyi. Muhatapınızın zamanına değer verdiğinizi gösterin.

İletişime girin — önce kişisel bir soru sorun, işle ilgilenin.

Şok. Bazı sansasyonel gerçekleri bildirin. Modern bir insanın, özellikle bir gencin kafasındaki bilgi gürültüsünü kırmak zordur, bu nedenle duyum dikkatini çekecektir.

En son haberleri bildirin. “Biliyor musun…”, “Seni şaşırtacağım”.

Dikkat nasıl tutulur?

Dikkat çekmek sadece ilk adımdır. Sözlerinize olan ilginin azalmaması için evrensel iletişim yasalarını hatırlayın. Aşağıdaki durumlarda dinleriz:

Bize ne söylediklerini önemsiyoruz

– Bu bizim için yeni ve/veya şaşırtıcı bir bilgi

- Bizim hakkımızda kişisel olarak konuşuyorlar

- Bize neşeyle, duygusal olarak, içtenlikle, sanatsal olarak bir şey söylendi

Bu yüzden konuşmaya başlamadan önce şunu düşünün:

Bir insan neden dinler?

– ne söylemek istiyorsun, amacın ne?

- Bu an mı?

Bu doğru format mı?

Bu soruların her birini kendiniz yanıtlayın, o zaman yanılmış olmayacaksınız.

İşte birkaç öneri daha:

– Kısa, eğlenceli ve öz tutmaya çalışın. Sadece önemli olan kelimeleri söyleyin. Duyguları ve düzenlemeyi kaldırın, boş kelimelerden kaçının. Bir duraklama yapsanız iyi olur, tam ifadeyi arayın. Aklınıza gelen ilk şeyi söylemek için acele etmeyin.

— Sorup konuşabileceğiniz ve sessiz kalmanın daha iyi olduğu anı hissedin.

Konuşmaktan çok dinlemeye çalışın. Duyduklarınızı netleştirin ve diğer kişinin kendisi hakkında söylediklerini hatırlayın. Bununla ilgili bir soru ile sohbete başlayabilirsiniz: “Dün doktora gidiyordunuz, nasıl gittiniz?” Sorular cevaplardan daha önemlidir.

- Kimseyi iletişim kurmaya zorlamayın. Çocuk sinemaya gitmek için acele ediyorsa ve kocası işten sonra yorgunsa, konuşmaya başlamayın, doğru anı bekleyin.

Yalan söyleme, yalanlara karşı hassasız.


Nina Zvereva'nın Tatyana Lazareva'nın 20 Mayıs 2017 tarihli «Anlamlı Hafta Sonu» projesi kapsamında yaptığı konuşmadan.

Yorum bırak