Bilim adamları, vücut üzerinde minimum olumsuz etkiye sahip yeni ilaçlar geliştirdiler.

Uzun deneyler sırasında, anti-inflamatuar ve anti-kanser etkileri olan ilaçları almak için yeni ve etkili bir yöntem geliştirmek mümkün oldu. Herhangi bir, hatta pahalı ilacın, ağızdan alındığında neden olduğu istenmeyen sonuçların ve yan etkilerin bir listesine sahip olduğu bilinmektedir.

Bugüne kadar, vücut üzerinde minimum olumsuz etkisi olan yeni ilaçlar oluşturmak için yoğun çalışmalar devam etmektedir. Buradaki fikir, ilacın yalnızca hasta, hastalıktan zarar görmüş dokular ve organlar üzerinde çalışması gerektiğidir. Aynı zamanda sağlıklı organlar kimyasallara maruz kalmadan sağlıklı kalmalıdır. Bu maddelerin sağlıklı vücut sistemlerine dağılımını azaltmak için bir veya başka bir ilacın dozunun azaltılmasına karar verildi.

Laboratuar koşullarında, bilim adamları, tıbbi maddenin yalnızca belirli bir yere yayılmasını sağlarken, vücudun diğer organları acı çekmez. Bununla birlikte, bu yöntemlerin kullanımı, günlük pratikte kullanımları için tamamen kabul edilemez olan ilaçların maliyetini birkaç kat artırır.

Bununla birlikte, Novosibirsk Üniversitesi'nden Amerikalı ve Rus uzmanların ortak çalışması sayesinde sorun çözüldü. Yeni yöntemin sağlıksız doku ve organlarla ilgili olarak daha ucuz ve daha etkili olduğu ortaya çıktı.

Modern ilaçların sorunu nedir?

Daha önce de kanıtlandığı gibi, ilaçların etken maddelerinin belirli bir dozu amacına uygun kullanılmamakta, tıbbi müdahale gerektirmeyen organ ve dokulara düşmektedir.

Kullanılan ilaçların çoğu gastrointestinal sistem tarafından tamamen emilmez. Gerekli maddelerin hücre içine girmesini engelleyen bir diğer sorun da hücre zarının seçiciliğidir. Çoğu zaman, bu sorunun üstesinden gelmek için, hastaların en azından bir kısmının hedeflerine ulaşması için ilaç dozlarını artırması gerekir. Bu durum, ilacı sindirim sistemini atlayarak istenilen organ ve dokulara ulaştıran enjeksiyonlar yardımıyla çözülebilir. Ancak bu yöntem günlük ev kullanımında her zaman güvenli ve zor değildir.

Çözüm bulundu. Şimdi klatratlar, zarından hücreye geçişten sorumludur.

Doğanın kendisi, sorunu çözmek için bu yöntemi bulmaya yardımcı oldu. Novosibirsk Organik Kimya Enstitüsü Profesörü biyolog Tatyana Tolstikova, vücutta çözünmemiş maddelerin istenilen organa nüfuz etmesine yardımcı olan özel protein bileşikleri olduğunu açıkladı. Taşıyıcı olarak adlandırılan bu proteinler, sadece vücuttaki maddeleri hareket ettirmekle kalmaz, aynı zamanda hücrenin içine girerek zarı kırar.

Bu proteinlerin yardımıyla Novosibirsk Üniversitesi'ndeki bilim adamları, ilaç moleküllerinin hareketini denediler. Birkaç deneyden sonra, meyan kökünden sentezlenebilen glisirizik asidin, gerekli maddeleri taşımanın en iyi yolu olduğu anlaşıldı.

Bu bileşik benzersiz özelliklere sahiptir. Bu asidin 4 molekülünün bağlanmasıyla içi boş bir çerçeve elde edilir. Bu çerçevenin içine, istenen ilacın moleküllerini yerleştirme fikri ortaya çıktı. Bu yapıyı oluşturabilen maddelere kimyada klatrat denir.

Madde testi sonuçları

Geliştirme ve araştırma için, Bilimler Akademisi Sibirya şubesi IHTTMC ve IHKG'den olanlar da dahil olmak üzere birçok bilim insanı çalışmaya dahil oldu. Klatrat üretmek için özel bir teknoloji belirlediler ve hücre zarı duvarından geçme problemini çözdüler. Bu maddenin etki teorisi hayvanlarla yapılan deneylerde test edilmiştir. Deneyler, bu yöntemin sağlıklı vücut sistemleri üzerinde gerçekten çok az etkiye sahip olduğunu, yalnızca sağlıksız hücreleri etkilediğini göstermiştir. Bu, tedaviyi olabildiğince etkili hale getirir ve geleneksel tedavi yöntemleriyle her zaman mümkün olmayan ilaç dozunu önemli ölçüde azaltmanıza olanak tanır. Bu yöntemin bir diğer olumlu yönü de sindirim sistemi üzerindeki olumsuz etkisinin önemli ölçüde azalmasıdır.

Meyan kökü bazlı müstahzarların tıbbın birçok alanında yaygın olduğu tahmin edilmektedir. Örneğin, lutein içeren görme preparatlarında kullanım. Retina üzerinde olumlu bir etkisi vardır, ancak vücut onu iyi emmez. Konveyörün kabuğuna girdiğinde ilacın etkisi yüzlerce kat artacaktır.

Yorum bırak