Mutlu bir ilişkide her zaman anlaşmazlığa yer vardır.

İletişim ihtiyaçları, günün olayları hakkında konuşmakla sınırlı değildir. Partnerinizle duygu ve deneyimleri içtenlikle tartışmak çok önemlidir. Ancak, anlaşmazlıklardan kaçınmaya çalışan aşıklar genellikle birbirlerine karşı samimiyetsizdir. Tam teşekküllü bir iletişim nasıl kurulur ve ciddi konuşmalar ilişkiler için neden iyidir?

"Nasılsın?" sorusu ve "İyi" cevabı sadece bir şaka alışverişidir, gerçek duygulardan bahsetmiyoruz.

Ne yazık ki, yüzeysel iletişim alışkanlığı genellikle kişisel ilişkilerde kendini gösterir. Bir partner "Ne oldu?" diye sorduğunda, genellikle "Hiçbir şey" diye cevap vermek isteriz. Gerçekten her şey yolundaysa böyle bir cevap oldukça uygundur ama bunu sohbetten kaçmak için söylerseniz büyük ihtimalle ilişkide işler yolunda gitmiyordur.

Ortaklar birbirleriyle nadiren dürüst ve açık konuşursa ve bu tür konuşmalar yalnızca kriz durumlarında gerçekleşirse, ciddi ve derin bir konuşma onları korkutabilir. Birbirlerine düşüncelerini ve duygularını düzenli olarak söyleme alışkanlığı kazanırlarsa, bu sadece ilişkiyi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda ortaya çıkabilecek zor sorunlarla nasıl daha iyi başa çıkacaklarını da öğretecektir.

Ancak, aklımızdan geçenleri açıkça konuşmamıza, yapıcı bir şekilde eleştirmemize ve eleştirileri sakince karşılamamıza izin veren ilişkilerde nasıl bir güven ortamı yaratabiliriz? Bunun öğrenilmesi gerekiyor - tercihen ilişkinin başlangıcından itibaren. İletişimde dürüstlük, hem kendini hem de ayık bir şekilde değerlendirebilme becerisini gerektirir. Herkes ağrıyan noktalarını, korkularını ve eksikliklerini bilmelidir.

En önemli iletişim becerisi dinlemektir.

Hangi "yasak" konuşmalar zarar verebilir? Herkesin kendi "acı konuları" vardır. Çoğu zaman görünüm, eğitim, aile, din, ekonomik durum veya politika ile ilgilidir. Bu konulardan biri hakkındaki en iyi niyetli yorum bile saldırgan bir tepkiye neden olabilir ve dürüst ve açık iletişimi bozabilir.

Bazen sırlar ve onları gizli tutma girişimleri, ilişkilere ve kendimize zarar verebilecek saatli bombalar haline gelir. Ortakların "dolapta iskeletleri" varsa, bir psikologun danışmanlığı iletişim kurmaya yardımcı olabilir.

En önemli iletişim becerisi dinleme yeteneğidir. Ortaklar birbirlerinin sözünü keserse, konuşmaya odaklanamayacak kadar yorgun veya üzgünse, onlardan empati ve açıklık beklenemez. Akşam yemeğinden sonra bir fincan çay ya da bir kadeh şarapla, yatmadan bir saat önce ya da öğleden sonra yürüyüşleri sırasında belirli bir saatte sohbet etme alışkanlığını edinmek faydalıdır.

Ortaklar motivasyonlarını düşünmelidir. Tartışmayı kazanmak mı yoksa yakınlaşmak mı istiyorsunuz? Biri bir başkasını incitmek, bir şeyi kanıtlamak, kınamak, intikam almak veya kendini olumlu bir ışığa sokmak istiyorsa, bu iletişim değil, narsisizmdir.

Normal bir fikir alışverişi mutlaka bir tartışmaya yol açmaz. Düzenli düşünceli konuşmaların yararı, anlaşmazlıkların normal ve hatta yararlı olduğunu göstermeleridir. Her birimiz kendi fikirleri ve kişisel sınırları olan birer bireyiz. Birbirinizle aynı fikirde olmamak sorun değil. Sağlıklı anlaşmazlıklar, partnerinizin her kelimesine otomatik olarak katılmaktansa ilişkiler için daha da faydalıdır.

Ancak burada açıklık ve hoşgörü önemlidir. Ortaklar, birbirlerinin bakış açılarını dinlemeye ve duymaya istekli olmalıdır. Kendinizi diğer kişinin yerine koymak ve duruma onların bakış açısından bakmaya çalışmak faydalı olacaktır.

Birçok çift, yalnızca kriz anlarında ciddi konular hakkında konuşmaya hazırdır. Zaman zaman rüyaları tartışmaya çalışın, şimdi ve gelecek hakkında fikirlerinizi paylaşın. «Her zaman yapmak istemişimdir…» ifadesiyle başlayabilirsiniz ve ardından konuşma şaşırtıcı keşiflere yol açabilir.

İyi iletişim her ikisinin de çabasını gerektirir, herkes risk almaya ve sorumluluk almaya istekli olmalıdır. Psikolojik danışmanlık, ilişkilerinde rahatlık ve güvenlik arayan ve birbirlerinin büyümesine ve gelişmesine yardımcı olmak isteyen çiftlere yardımcı olabilir.

Yorum bırak